Kırşehir
Beypazarı-kırşehir arası yaklaşık 285 km ve ankara şehir merkezi dışında oldukça sakin bir yolculuk sonrasında şehre ulaşıyorum. Yolda geçtiğim bala, karaçekili ve cevizi dışında bir şeyi olmayan kaman’ın çok cazip yerler olduğunu söyleyemem. Artık sarı rengin hakim olduğu orta anadoludayım. Kırşehir düzenli bir şehir ama gezecek çok yer yok. .. camisi ve külliyesini gezdikten sonra yola koyuluyorum. Daha yaklaşık 100 km yolum varken ihtişamlı erciyes dağı uzaktan beni karşılıyor.
Hacıbektaş
Kayseriden önceki son durağım yol üzerinde olmamasına rağmen, yola da çok uzak olmayan türkiyedeki Aleviliğin merkezi konumundaki Nevşehirin bir ilçesi olan 5 bin nüfuslu Hacıbektaş. İlçe dediğime bakmayın, Anadoludaki bir çok ilçede olduğu gibi burası da aslında küçük bir kasaba. Müze, Hacı Bektaş velinin türbesi ve külliyesi ve çilehane denilen yer dışında gezilecek yer yok gibi. Büyük bir alana kurulu olan içerisinde tekke camisinin de bulunduğu külliye dikdörtgen biçiminde yapılmış. Anadolunun kültür açısından ne kadar zengin olduğunun göstergelerinden birisi de burası. Türbenin hemen yanındaki hediyelik eşya satan dükkanların birinde çay içerken öğrendiğime göre orta anadolunun diğer yerleşimleri gibi burası da oldukça büyük oranda göç vermiş, hacı Bektaş veliyi anma törenlerinin yapıldığı dönemlerde nüfusu artan ama sonrasında tekrar eski sessizliğine bürünen bir kasabaymış hacıbektaş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder