14 Şubat 2012 Salı

amelie


paris'te garsonluk yaparak, kendine özgü bir dünyada yaşayan saf, çekingen ve masum bir kızdır amelie. annesinin beklenmedik ölümü, babasının soğuk tavırları ve yaşadığı travmalar sonucu, sevimli ve boş şeylerle uğraşarak kendisine eğlence yaratmaya çalışsa da aslında hayatı sıkıcı bulduğu için kendisini son derece yalnız hissetmektedir. bu kısır döngü amelie’nin evde bulduğu bir kutuyu ve onun aracılığıyla sahibini keşfetmesiyle birlikte bir anda bıçak gibi kesiliverir... amelie aşık olmuştur.

amelie'nin her yaptığı hareketteki inanılmaz gizem ve sempati, filme öylesine bağlıyor ki sizi artık isteseniz de kopamıyorsunuz. izledikçe içiniz ısınıyor filme doyamıyorsunuz. amelie'nin o tatlı suratı ve yaptıkları size huzur veriyor. üstüne bir de o müzikleri yok mu? İşte şimdilerde bile haberlerde kullanılan kulağınızın aşina olduğu bu müziklerin etkisi ve sempatisi bugün bile devam ediyorsa bu film izlenmelidir. sinema tarihinin en huzur verici müzikleri bu filmdedir ve her biri birbirinden güzeldir. izleyin izlettirin. her şey hollywood'da değil :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder