dört köşe sınırsız eğlence: masa futbolu
masa futbolu dediğime bakmayın. biz "langırt" diyoruz. ilk gençlik yıllarımızın riva'sında yaz günlerinin en büyük eğlencelerinden biriydi. ruşen abinin çay bahçesinin arka tarafında derme çatma bir kulübenin yanında yine derme çatma bir masada oynardık.
iki masa vardı yanyana duran. biri eski, ama ustalık isteyen, her oynamak isteyenin başarılı olamadığı bir masa. top kaleye kolayca girmez, mücadeleyi daha da kızıştırırdı. diğeri daha yeni, ama acemiler için birebir, top kaleye girmek için bahane bile aramazdı
biz hep eski masada oynardık. oynardık derken, ekipte belli : ben, bahadır, asım, birtan.. diğer oyuncular ikinci klasman. bahadırla bir takım olup, asım/birtan ikilisini yendiğimiz günler. bahadır kaleci ve defans oynarken, ben ortasaha-forvet oynadım. fırfır yasaktı bizim masamızda. bahadır yavaş ama çok teknik oynardı. ben ise çok hızlı. bazen top bile takip edilemezdi :)
eeee ne demişler. futbolda ayağına değil bileğine güvenenlerin yeri burası : langırt masası